KALBİNİN SESİNİ DİNLE

Çünkü o sana asla yalan söylemez.

Belki düşer kırılırsın,belki ağlarsın zaman zaman.Ama Rahman’ın(c.c)rızası kalb ile yapılan işlerdedir.(İmam Gazali der ki:Kalb kafadadır)Allah Resulü(s.a.v)’de yalnız değil miydi taa en başta?O’nun(s.a.v) çektiklerinin yanında bizimkiler okyanusda bir damla gibi bile değil.ne oluyor bize o zaman?Neden bu kadar çabuk yılıyoruz hayattan?

Nefsani vesveselere kulak verme!Yolundan şaşma!Mahlukatın ettikleri seni yıldırmasın.Sakın!Kalb Allah(c.c)katında en değerlilerdendir.Dua ordan yükselir,Aşk orada taht bulur kendine.İyi veya kötü her  kelam orada makes bulur,herşey orada şekillenir veya orada kaybeder aslını.nitekim Kainatın Serveri,efendimiz aleyhisselatu vesselam da öyle buyurmadı mı?

“Dikkat ediniz! Bedende öyle bir et parçası vardır ki o iyi olduğu zaman bütün vücut iyi olur. Bozulunca da bütün vücut bozulur. Dikkat ediniz o kalbtir.” (Buhârî, Büyu’).

Kalb,tüm hayatın aynasıdır.İster ruhani olsun ister cismani,kalb köreldi mi,hayat da berraklığını yitirir,görüş alanı daralır,ilerleme mümkün olmaz.Bir sis perdesi kaplar beşerin gözünü,göz de göz olmaktan çıkar bu halde.Çünkü kalb görevini görmezse tüm azalar işlevini yapamaz hale gelir.tamamıyle bir et yığını haline gelmez miyiz sizce de?çürüyüp gidecekse bu bedenler,ne kıymeti var o halde?

Ancak hayat bu kadar ucuzlaştırılacak bir mahluk değildir elbet.Elbet yapması gerekeni yaptığında Ahsen-i Takvim’e yükseleceği müjdelenmiştir,gayretleri neticesinde meleklerden üstün olacağı,çalışmayı bıraktığında da esfel-i safiline kadar düşeceği bildirilmiştir insanoğluna.Anlıyoruz ki:hayat ve insan birbirinden vazgeçemeyecek kadar sağlam birleştirilmiştir birbirine.

Vazgeçme şansımız ve de lüksümüz  yok aslına bakacak olursak.Buyurdu ki Rabbimiz(c.c);

Kullarım, sana beni sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.” (2 Bakara 186.)
 

İş,bu kadarıyla kalmamalı elbette.Asıl alınması gereken yol bundan sonra başlıyor,bunun hepimiz de idrakindeyiz inşaallah.Kalbimizi bakması gereken yöne çevirelim ve Rahman olan Rabbimiz’e(c.c)bizi doğru yolda tutması için her daim dua üzerinde olalım.Salih kimselerle oturup kalkalım.Ki kalbimizin ufku genişlesin.Yalpalamasın.Onu asli görevinden uzaklaştırmayalım.Kişilere takılıp asıl vazifesini unutturmayalım gönlümüze.Bunun gayreti içinde olalım ki,içimizde kainatın sesi yankılansın ve ilahi emrin nuru ruhumuzu aydınlatsın.

İnsan,kıyamet günü  ücretini de kalbinin ağırlığı kadarıyla alacaktır.İçine ne doldurduysan eline verilecek olan odur.Hayırlı amel ve duadır mümin kula düşen vazife.Üzülmek veya yeise düşmek değildir .Onun bunun yapıp ettikleriyle uğraşmak da değildir.

Hz.Ali efendimiz’e(r.anh) laf getirmişler bir gün;şunun bunun yapıp ettiklerini görmüyor musun?Mübarek cevaplamış;”kendi ayıplarımı görmekten başkalarına bakmaya vaktim yok.”

bismillahirrahmanirrahim

وَمَا أَصَابَكُمْ مِنْ مُصِيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ أَيْدِيكُمْ وَيَعْفُو عَنْ كَثِيرٍ

mealen:

Hem size isâbet eden herhangi bir musîbet, işte kendi ellerinizin işlediği (o günahlar)yüzündendir; bununla berâber (Allah) birçoğunu affeder.(Şura-30)

Kalbe dünyayı yük etmek yerine Peygamberi(s.a.v)ahlağı yerleştirelim.Hem taşıması kolay,hem ecri büyük hem de akıbeti hayr inşaallah.Bizler mümin olduğumuz gün buna iman etmedik mi?O halde neyden şüphe duyarız hala?Kalb dünya işiyle ağlayacak kadar kıymetini yitirmiş midir?Mümin buna açık kapı bırakmamalıdır.Her kapıda askerler tutmalı kalbini çürüyüp yok olacak şeylerle helak etmemelidir.Askerleri ise Yüce Allah’ın(c.c) zikridir.Düşmesin dilimizden La İlahe İllallah..La İlahe İllallah…

Mü’minlerin emiri Ebu Hafsa Ömer İbni Hattab (r.a.), Rasülullah (sav)’i

şöyle buyururken dinledim dedi.”Ameller niyetlere göredir,Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah’a ve Rasülü’ne varmak, onlara hicret etmekse, eline geçecek sevap da Allah’a ve Rasûlü‘ne hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadına kavuşmak için yola çıkmışsa, onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlenir.”Ebû Dâvûd 11; Tirmizî, Fezâilü’l-cihâd 16.

Hal böyleyken kalbin sesini dinlemek,kişinin kendisine yapacağı en büyük hayırdır .Onu ilimle dolduralım,Resul’ün(s.a.v)ahlakı ile yontalım,zikirle parlatalım ki Rabbimiz de bize niyetimizden dolayı hep doğru hedefe varacak istikametler göstersin.Varış yerimiz güzel bir yer olsun inşaallah.

NİYET HAYR AKIBET HAYR OLSUN.

Allah’ın(c.c) selamı,rahmeti bereketi,ihsanı ve ikramı üzerinize olsun.

o.karaman

27 Şubat 2012 tarihinde son yazılar içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin. Yorum yapın.

yolumuz edep yoludur.