Blog Arşivleri

DUA (okuyup , amin diyenlerden Allah(c.c)iki cihanda razı olsun)

اَللّٰهُمَّ إِنَّا نَسْأَلُكَ بِاسْمِكَ الَّذِي إِذَا نَاجَاكَ عِبَادُكَ بِهِ قَبِلْتَهَا وَإِذَا اسْتَغَاثُوا بِهِ أَغَثْتَهُمْ؛ أَجِبْ دَعْوَتَنَا، وَأَعْطِ سُؤْلَنَا، وَاجْعَلْ أَنْفُسَنَا مُطْمَئِنَّةً بِلِقَائِكَ، صَابِرَةً عَلَى بَلَائِكَ، رَاضِيَةً بِقَضَائِكَ، قَانِعَةً بِعَطَائِكَ، مُشْتَاقَةً إِلَىلِقَائِكَ ۝ يَا رَاحِمَ الْمُذْنِبِينَ، وَيَا مُقِيلَ عَثَرَاتِ الْعَاثِرِينَ، وَيَا مُعْطِيَ السَّائِلِينَ، وَيَا خَيْرَ الْمَسْؤُولِينَ، إِلَيْكَ الْمُشْتَكَى وَبِكَ الْمُسْتَعَانُ وَأَنْتَ الْمَوْلَى وَالْمُرْتَجَى، اِسْتَجِبْ لَنَا دُعَاءَنَا، وَاغْفِرْ لَنَا خَطَايَانَا، وَأَنْتَ مَوْلَانَا وَمُرْتَجَانَا، وَلَا تُشْمِتْ بِنَا أَعْدَاءَنَا، وَاحْفَظْنَا مِنْ كُلِّ شَرٍّ وَضَرٍّ

Allahım! Seçkin kullarının bir sır gibi saklayıp da sadece Sana içlerini dökerken şefaatçi yaptıkları ve Senin de onun hatırına dualarını kabul ettiğin ism-i şerifin hürmetine, “imdat” iniltileriyle Senden medet bekleyenler onunla Sana yönelince çağrılarına icabet ettiğin nâm-ı celîlin hürmetine, bizim dualarımıza da icabet bu-yur, isteklerimizi yerine getir. Acz ve ihtiyaçlarla çırpınan gönlümüzü Sana vuslat arzusuyla tatmin et, nefsimizi maiyyetinle sükûnete erdir. Bizi, Senden bir imtihan vesilesi olarak gelen sıkıntı ve zorluklara karşı sabırlı, hakkımızda verdiğin hükümlere razı, takdir buyurduğun nimetlere kanaat edip şükürle mukabelede bulunan ve Sana vuslat için can atan kullarından eyle.  Ey günahkârlardan bile rahmet ve şefkatini esirgemeyen, tökezleyenlere bir kere daha doğrulup yürüme fırsatları veren, samimi isteyenlerin isteklerini yerine getiren Rabbimiz.. ey kendisine el açılanların en hayırlısı, en merhametlisi.. şikayetler ancak Seninle âdilâne hükme bağlanır, sadece Sana arz edilen yardım talepleri tam karşılığını bulur; her şeyin sahibi Sensin; Sensin el açılıp istekte bulunulan, ümitle kapısına koşulan; Sensin hakiki dost, Sensin beklentileri boşa çıkarmayan. Bizim dostumuz, ümitle rahmet kapısına koştuğumuz da Sensin.. dualarımızı kabul buyur, hatalarımızı mağfiret ey-le. Ehl-i imana düşmanca davrananların bizi alay mevzuu yapmalarına müsaade etme, onları bize güldürme. Senden medet uman biz bîçare kullarını her türlü şer ve zarardan muhafaza et.

(Arzu kardeşimden Allah(c.c)iki cihanda razı olsun.Kötülükten muhafaza ederek , ne istiyorsa versin.Rızıkla,eşle,evlatla,komşuyla,sağlıkla ve aklıma gelmedik zorluklarla imtihan etmesin.amin.)

Şu Anki Haline Şükretmeyip İsyan Edenlere, Her Zaman Daha Fazlasını İsteyenlere, İnsan Olmayı Unutan Fertlere Bir Ders

Bayatladı Diye Ekmeği Atana, Tabağında Yemek Artığı Bırakana, İki Gün Üst Üste Aynı Yemeği Yedim Diye Eşine Bağıran Erkeğe, Annesinin Hazırladığı Kahvaltılığı Beğenmeyip Çöpe Atıp Okul Kantinine Dadanan Öğrenciye, … Evine Çalışıp Getirdiği Erzağa Bakıp Burun Kıvıran Ev Hanımına, Önüne Getirilen Yemeği Bağıra Çağıra Zorla Yiyen Evlada Lüks Lokantalarda Tabağındaki 150 gr. Ete Dünyanın Parasını Ödeyenlere, Şu Anki Haline Şükretmeyip İsyan Edenlere, Her Zaman Daha Fazlasını İsteyenlere, İnsan Olmayı Unutan Fertlere Bir Ders, Bir Nasihat, Bir İbret Olsun..! (hasan esad ünlü’den alıntı)

evvel-ahir ana-baba olanlara veya olacaklara

Doğum, yerine göre hayatî tehlike arz eden bir ameliyat olabilir. Böylesine ciddî bir olay, elbette sadece mânevi dua ile geçiştiritlemez. Önce maddi tedbirler alınır, yâni gereken ebeye, doktora gidilir, alâka ve muayenesi temin edilir; bundan sonra sıra manevî tedbire, yâni duaya gelir.
Nasıl sadece doktor kesin şifaya vasıta değilse, sadece dua da öyle kesin şifaya sebep olmaz. Zira ikisini de Rabbimiz emretmekte, hem maddî, hem de manevî tedbiri dinimiz istemektedir. Birini icra edip ötekini ihmal eden, elbette yarım iş yapmış olur. Tek kanatlı kuşun uçtuğu kadar başarı temin edilir.
Maddî tedbirden sonra alınacak manevî tedbiri, yâni okunacak duayı, Efendimiz (asv) şöyle tavsiye buyurmuştur:

“Doğum yapacak hanımın sıhhat ve kolaylıkla doğumunu yapması niyetiyle, Önce Âyete’l-Kürsî okunur, sonra Felâk ve Nâs sûreleri okunur. Bunlardan sonra da şu âyet okunur:”
“İnne Rebbekümülahüllezi haleka’s-semâvâti ve’l-arda fî sitteti eyyâmin, sümme’stevâ ale’l-arşi, yuğşi’l-leyle’n-nehâra yetlübühû hasîsen. Ve’ş-şemse ve’l-kamere ve’n-nücûme müsahharâtin bi-emrih, elâ lehü’l-halku ve’l-emru. Tebârekellahü Rabbü’l-âlemîn.” (A’raf, 7/5)

Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) kızı Fâtıma (r.anha) validemizin doğumunda bu duayı okutmuş, netice sevindirici şekilde huzurlu ve sıhhatli bir doğum olarak tecelli etmiştir, Mübarek nesil Hazret-i Hasan ve Hüseyin (ra) efendilerimiz böyle dualarla dünyaya gelmişlerdir.
Sıhhatli bir doğum haberini alınca Allah’a şükretmek, konu komşuda bulunan yoksullara yardım etmek, münasip olan bîr cömertliktir.
İçki içmek, içirmek, kumar oynamak, ahlâk bozucu eğlenceler tertip etmek ise nimete karşı nankörlük mânâsına gelen bir anlayışsızlıktır.(alıntı)